Döneminin En Popüler Dizisi ve Yıllar Sonra Hala İzleniyor
Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu ve sevilen yapımlarından biri olan Bizimkiler, 1989-2002 yılları arasında 13 yıl boyunca ekranlarda yer alarak bir neslin hafızasına kazındı. Umur Bugay’ın senaristliğini ve yapımcılığını üstlendiği bu efsane dizi, bugün bile nostalji rüzgarlarıyla yeniden gündeme geliyor. Umur Bugay’ın dizinin ortaya çıkış hikayesini anlattığı röportajları, özellikle TRT Arşiv’in paylaşımıyla, Bizimkiler’in nasıl bir kültürel fenomen haline geldiğini gözler önüne seriyor. Rahmetli Umur Bugay’ın konuşmalarında aslında bu dizinin kendi hayatında çıkan bir kitap olduğu roman düşüncesinden başladığını ifade ediyor. Kendisinin yine yapımcısı olduğu Kapıcılar Kralı filmiyle filizlenen ve sonra da dizinin başlangıcı niteliğindeki bu filmden esinlenerek proje olduğunu anlıyoruz.

Umur Bugay’ın Anlatımıyla Bizimkiler’in Doğuşu
Umur Bugay, Bizimkiler dizisinin ortaya çıkış sürecini TRT Arşiv’de yayınlanan bir söyleşide detaylı bir şekilde aktarmıştır Bugay, dizinin TRT’nin “aile dizisi” talebi üzerine şekillendiğini belirtiyor. 1987 yılında çekimlerine başlanan dizi, Bugay’ın 1976 yapımı Kapıcılar Kralı filminin karakterlerinden ilham alarak oluşturuldu. Bugay, Kapıcılar Kralı’nda apartman yaşamını mizahi bir dille işlerken, Bizimkiler’de bu fikri daha geniş bir aile ve komşuluk hikayesine dönüştürdü. Umur Bugay, hatta dizinin bir bölümünde parkta köpeğiyle dolaşan bir adamı canlandırmıştı. Şükrü de köpekten korkmuş, adama söylenmişti.
Umur Bugay, röportajında dizinin çekim sürecinin zorluklarından da bahsediyor. “Kadroyu bir araya getirmek zordu, çekimlerde de zorlandık,” diyen Bugay, ilk 13 bölümün ardından dizinin büyük bir başarı yakaladığını ve seyircinin kalbinde yer edindiğini vurguluyor. Dizinin sıcak, samimi ve gerçekçi hikayesi, Türkiye’nin sosyolojik yapısını yansıtmasıyla izleyicilerden tam not aldı. Bugay, Bizimkiler’in bir “aile işi” olduğunu ve oyuncuların sadece meslektaş değil, aynı zamanda birer dost olduğunu özellikle belirtiyor. Bu samimiyet, dizinin izleyiciyle kurduğu güçlü bağı açıklamanın anahtarlarından biri.
Bizimkiler Dizisinin Toplumsal ve Kültürel Etkisi
Bizimkiler, 1989-2002 yılları arasında 15 sezon ve 459 bölümle Türk televizyon tarihinin en uzun soluklu dizilerinden biri oldu. Kadıköy’de bir apartmanda çekilen dizi, Şükrü (Erdal Özyağcılar/Savaş Dinçel), Nazan (Ayşe Kökçü), kapıcı Cafer (Ercan Yazgan), apartman yöneticisi Sabri Bey (Mehmet Akan) gibi unutulmaz karakterlerle izleyicinin gönlünde taht kurdu. Dizinin hikayesi, Almanya’dan dönen bir ailenin İstanbul’da yeni bir başlangıç yapmasıyla başlıyor ve apartman sakinlerinin günlük hayatlarını, komik diyaloglarla işliyordu.
Dizi, Türkiye’nin sosyolojik yapısını yansıtan bir ayna gibiydi. Umur Bugay’ın senaryoları, adaletsiz gelir dağılımı, sınıf çatışmaları ve komşuluk ilişkilerindeki küçük çelişkileri mizahi bir şekilde ele alıyordu. Örneğin, kapıcı Cafer’in çalışkan ama dedikoducu kişiliği, muhasebeci Ergun’un “cıvık” tavırları veya Şükrü’nün otoriter ama sevgi dolu baba figürü, Türk toplumunun farklı kesimlerini temsil ediyordu. Bugay, röportajında dizide küfür veya ölüm gibi dramatik unsurlara yer vermediklerini, bunun yerine sıcak ve samimi bir atmosfer oluşturmayı hedeflediklerini belirtiyor.
Bizimkiler Dizisi Neden Hala Gündemde?
Bizimkiler’in bugün bile konuşulmasının nedeni, sadece nostalji değil, aynı zamanda dizinin evrensel temaları ve zamansız karakterleri. Umur Bugay’ın senaryoları, insan ilişkilerindeki küçük ama anlamlı detayları yakalayarak izleyiciye “içimizden biri” hissiyatı verdi. Ayrıca, dizinin 90’lı yıllarda sınırlı kanal seçenekleri nedeniyle geniş bir izleyici kitlesine ulaşması, kültürel bir fenomen haline gelmesini sağladı. Bugün, TRT’nin Tabii platformunda tekrar yayınlanan bölümler, yeni nesillerin de Bizimkiler’le tanışmasına olanak tanıyor.
Bizimkiler Dizisi Yeniden Olamaz!
Umur Bugay, 6 Ağustos 2019’da Kınalıada’da geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybetti. Ancak, Bizimkiler, Hababam Sınıfı, Kapıcılar Kralı ve Çöpçüler Kralı gibi eserleriyle Türk sinema ve televizyon tarihinde derin bir iz bıraktı. Bugay, röportajlarında Bizimkiler’in yeni bir kadroyla yeniden çekilmesi önerisine sıcak bakmadığını, çünkü dizinin orijinal kadrosunun bir aile gibi olduğunu ve bu ruhu tekrar yakalamanın zor olduğunu ifade etmişti. “Bu bir aile işidir, tanımadığım kişilere diziyi emanet edemem,” sözleri, Bugay’ın dizi oyuncularıyla olan dostluğunu ve bağlılığını gösteriyor.