Filiz Küçüktepe, Türk televizyon ve sinema dünyasının naif ama güçlü yüzlerinden biriydi. Bizimkiler dizisindeki Hacer karakteriyle tanınsa da, onun hikayesi bir rolün çok ötesine uzanıyor. 19 Aralık 1949’da İstanbul’un sokaklarında başlayan bu yolculuk, tiyatro sahnelerinden beyaz perdeye, oradan da milyonların kalbine uzandı.
Filiz Küçüktepe, İstanbul’un renkli ama bir o kadar zorlu sokaklarında doğdu. 1965’te, henüz 16 yaşındayken, “Hülleci” adlı tiyatro oyunuyla sahneye adım attı. Tiyatro, onun için sadece bir meslek değil, bir tutku, bir sığınaktı. Genç yaşta gösterdiği yetenek, kısa sürede dikkat çekti ve onu sinema ve televizyon dünyasına taşıdı. Küçüktepe’nin sahne ışığı, içindeki o samimi enerjiyle parlıyordu. Sinema ve Televizyon: Unutulmaz Roller1980’ler ve 1990’lar, Küçüktepe’nin kariyerinde altın yıllar oldu. Züğürt Ağa’da Kekeç Salman’ın eşini canlandırırken, Şener Şen’le aynı sahneyi paylaşmanın ağırlığını taşıdı. Fikrimin İnce Gülü - Sarı Mercedes, 72. Koğuş ve Selamsız Bandosu gibi filmlerdeki rolleri, onun sinemadaki ustalığını gözler önüne serdi.
1989’da başlayan bu efsane dizi, onun Hacer karakteriyle milyonların evine konuk olmasını sağladı. Hacer: Dedikoducu laf taşıyan ayaklı gazete adeta. Nereye gitse geldiğin yerin haberini orada anlatmazsa çatlayan her lafa karışan her yerde diğerini kötüleyen bir karakter olsa da rolünü sanki yaşayarak ansıtıyordu. O karakterin hakkını veriyor bazen bizi kızdırıyor bazen de güldürüyordu. Onun hakkından Abbas geliyor. ‘’Sus Hacer hanım, Af edersin sanane elalemin otelinden arabasından sus otur yerinde'' Aslında bizimkiler gerçek hayatında içinde sanki gerçekten yaşayan bizleri yansıyan şehir hayatı içinde bütünleşmiş bir serüvendi. O pazar günlerinin vaz geçilmesi, replikleri ile milyonların ağzından düşmeyen sözleri ile adeta bir çağın sesi olmuştu.
Bizimkiler dizisi Şale Apartmanı, Türk televizyon tarihinin en sevilen mekanlarından biri. Filiz Küçüktepe’nin canlandırdığı Hacer, dizinin dedikoduculardan biri olsa da Ergun bey ondan geri kalmıyordu. Ağzında bakla islanmayan Ergun bey bir lafı içinde 2 dakika tuttuğu görülmemiştir. Hikmet Karagöz’ün oynadığı Hacer’in dedikoducu yanı, belki de Küçüktepe’nin kendi hayatındaki gözlemci ruhundan izler taşıyordu. Bu rol, onun gerçek hayatıyla da kesişiyordu; samimiyeti, mücadeleci ruhu ve hayata tutunma çabası, Hacer’le özdeşleşti. Hayatın Zor Yüzü: Sağlık Sorunları ve Yalnızlık Filiz Küçüktepe’nin hayatı, sahnedeki neşesinin aksine, son yıllarda hüzünle doluydu.
Fatih Sultan Mehmet Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde uzun süre yoğun bakımda kaldı ve ne yazık ki konuşma yetisini kaybetti. Bu zorlu süreç, onun için sadece fiziksel bir mücadele değil, aynı zamanda duygusal bir sınavdı. Yalnızlık, sağlık sorunlarıyla birleştiğinde, Küçüktepe’nin güçlü ruhu bile yorulmuştu.Sanat camiası ve sevenleri, onun bu zor günlerinde yanında olmaya çalıştı. Ama o, belki de Hacer’in inadına benzer bir şekilde, sessizce direndi. Yine de, hayatın yükü ağır geldi. 20 Mart 2025’te, 75 yaşında, İstanbul’da hayata veda etti. Cenazesi, Kurtköy’deki Yeni Şeyhli Mezarlığı’nda, annesinin yanına defnedildi.
"Geldim ama nasıl geldim, o otobüslerin içi tıkış tıkış"