1951 yılında Giresun’un Tirebolu ilçesinde dünyaya gelen Yaman Okay, Türk tiyatro ve sinema dünyasında derin izler bırakan bir sanatçıdır. Karadeniz’in doğal güzellikleri arasında geçen çocukluğu, onun güçlü ve mücadeleci kişiliğinin temellerini atmıştır. Sanatla dolu bir hayat yaşayan Okay, hem tiyatro sahnelerinde hem de beyazperdede unutulmaz performanslar sergileyerek göçüp gitmiştir bu dünyadan. Eğitim hayatına Aksaray Özel Bilir Koleji’nde devam eden Okay, daha sonra Şişli Siyasal Bilgiler Yüksekokulu’nda öğrenim gördü. Ancak onun asıl tutkusu, sahne sanatlarıydı. Akademik eğitiminin yanı sıra tiyatroya olan ilgisi, genç yaşta sanat dünyasına adım atmasını sağladı.
Yaman Okay, tiyatro sahnesindeki başarısını sinemaya taşımayı başaran ender sanatçılardan biriydi. 1978 yılında, Yılmaz Güney’in senaryosunu yazdığı ve Zeki Ökten’in yönettiği Sürü filmiyle sinema dünyasına adım attı. Bu film, Türk sinemasında bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve Okay’ın performansı, filmin etkileyici atmosferine önemli bir katkı sağladı. Sürü, Okay’ın sinemadaki yetkinliğini ortaya koyan ilk büyük adım oldu.1981 yılında ise Bereketli Topraklar Üzerinde filmindeki rolüyle 18. Antalya Altın Portakal Film Festivali’nde En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu ödülünü kazandı. Bu ödül, onun sinema kariyerindeki başarısını tescilledi ve Türk sinemasında önemli bir yer edindiğini gösterdi. Okay, her rolünde doğal ve etkileyici oyunculuğuyla izleyicilerin beğenisini kazandı.
Yaman Okay, Türk televizyon tarihinin en sevilen dizilerinden biri olan Bizimkiler’de Nazım karakteriyle geniş kitleler tarafından tanındı. Bizimkiler, 1989-2002 yılları arasında yayınlanan ve Türk aile yapısını sıcak bir şekilde işleyen bir dizi olarak büyük bir izleyici kitlesine ulaştı. Yaman Okay’ın canlandırdığı Nazım, apartmanın yöneticisi ve ailenin sevilen, otoriter ama bir o kadar da babacan karakteriydi. Nazım, apartman sakinlerinin günlük hayatındaki çatışmaları çözmeye çalışırken, aynı zamanda kendi ailesiyle olan ilişkilerinde de samimi ve içten bir portre çiziyordu.Nazım karakteri, Yaman Okay’ın oyunculuk yeteneğini bir kez daha gözler önüne serdi. Karakterin hem ciddi hem de esprili yönlerini ustalıkla yansıtan Okay, seyircinin kalbinde özel bir yer edindi. Nazım’ın apartman toplantılarındaki liderliği, komşularla olan diyalogları ve ailesine olan bağlılığı, Okay’ın doğal oyunculuğuyla birleşince unutulmaz bir karakter ortaya çıktı. Dizideki performansı, onun hem komedi hem de dram türlerinde ne kadar başarılı olduğunu kanıtladı.Yaman Okay’ın kişiliği, sahnedeki performansına da yansıyordu. Çalışkan, disiplinli ve mütevazı bir sanatçı olarak tanınan Okay, set arkadaşları tarafından da sevilen bir isimdi. Rol arkadaşları, onun işine olan tutkusunu ve ekip çalışmasına verdiği önemi sıkça dile getirmiştir.
Yaman Okay, Türk sinema ve televizyon dünyasının önemli isimlerinden biri olan Meral Okay ile evliydi. Meral Okay, hem oyuncu hem de senarist kimliğiyle tanınan bir sanatçıydı. Çiftin evliliği, sanat dünyasında sevgi ve saygıya dayalı bir birliktelik olarak anılır. Meral Okay, Yaman Okay’ın vefatından sonra da onun anısını yaşatmış ve sanat dünyasında kendi başarılarıyla adından söz ettirmiştir. Çiftin birbirine olan bağlılığı, sanat çevrelerinde örnek bir ilişki olarak görülüyordu.
Ne yazık ki, Yaman Okay’ın parlak kariyeri, 1993 yılında yakalandığı pankreas kanseri nedeniyle kısa sürdü. 42 yaşında hayata veda eden Okay, ardında unutulmaz eserler ve derin bir sevgi bıraktı. Onun erken kaybı, Türk tiyatro ve sinema dünyasında üzüntüye yol açtı. Ancak eserleri ve performansları, bugün bile izleyiciler tarafından hayranlıkla anılmaya devam ediyor.
"Biraz borç ver be enişte"